Sevgili çocuklar, evvel zaman içinde biz iki kafadar, beş arkadaş, bir tavşan, bir balık, bir de kaplumbağa yollara koyulduk. Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. Çayır çimen geçerek, lale sümbül biçerek, soğuk sular içerek, altı ayla bir güzde, bir de baktık ki ne görelim? Topu topu bir arpa boyu yol gitmişiz.

O zamanlarda develer tellal, pireler berberdi. Kalburlar saman içindeydi. Gökten üçer üçer elmalar düşüyordu. Gökten düşen elmaları size getirmek için yine düştük yollara. Bu defa Hansel ve Gretel kardeşlerin yollara bıraktığı çakıl taşlarını takip ettik. Yolda Bremen Mızıkacılarıyla karşılaştık. Alice’i sorduk, harikalar diyarına gitmiş. Heidi’yi sorduk Rapunzel’in saçlarını örüyormuş. Pinokyo geldi koşa koşa yanımıza. Gepetto Usta’nın yanından kaçmış. Güya Gepetto Usta ona kötü davranıyormuş. Anlattıkça burnu uzadı Pinokyo’nun.

Size doğru yaklaştık en sonunda. Tam tiyatroya girecekken bir de baktık kapıda elinde süpürgesiyle Külkedisi Cindirella merdivenleri siliyor. Bekledik biraz. Sonra koşa koşa geldik çıktık sahneye. İşte böyle bizim maceramız.

Siz de hoş geldiniz çocuklar.

Başlayalım mı oyunumuza?